Ahmet Hikmet Müftüoğlu kimdir, eserleri nelerdir? Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun kısaca hayatı, edebi kişiliği ve eserleri.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu kimdir?
Ahmet Hikmet Müftüoğlu, 1870 yılında İstanbul’da hayata gözlerini açtı. Edebiyatla ilgilenen bir aileden gelmiştir. Soğukçeşme Askeri Rüşdiyesi ve Galatasaray Sultanisi’nde eğitim gördü. “Leyla Yahut Bir Mecnun’un İntikamı” adlı ilk eseri, henüz lise öğrencisiyken yayımlandı. Galatasaray Sultanisi’nden mezun olduktan sonra hem bu okulda öğretmenlik yaptı, hem de Hariciye Nezareti’nde çalıştı.
1896 yılında Servet-i Fünun edebiyat topluluğuna dahil oldu. Bir dönem Darülfünun Edebiyat Fakültesi’nde ders verdi. 1927 yılında hayata gözlerini yumdu.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun edebi kişiliği
Ahmet Hikmet Müftüoğlu, edebiyatla ilgilenen bir aileden gelmiştir. Bu demektir ki Ahmet Hikmet, edebiyata elverişli bir ortamda yetişmiştir. Gözlem yeteneği güçlü olan Müftüoğlu, ilk olarak eğitim hayatına devam ederken yazdığı hikâyesiyle dikkat çekmiştir. Ardından yazıya olan merakı artmıştır ve edebi anlamda değeri olan bir şiir yazmıştır. Genç yaşta yazmış olduğu Namık Kemal’e Mersiye adlı bu şiiri onun var olan yeteneğini de gözler önüne serer niteliktedir.
1891 yılında yazmış olduğu Leylâ yâhud Bir Mecnunun İntikamı adlı hikâyesi onun basılan ilk telif eseridir.
Edebiyat hayatına girdiği ilk yıllarda Servet-i Fünun hareketi içerisinde yer alır. Yazmış olduğu “Roman Makinesi” adlı makalesiyle bu derginin ilk yazarları arasındadır. Bu dönem içerisinde yazmış olduğu yazıları ve hikâyeleri ile önemli bir isim haline gelmiştir.
Servet-i Fünun hareketine mensupken yazmış olduğu hikâyelerini daha sonra Haristan ve Gülistan adlı eseriyle bir araya toplamıştır. Bu eser, iki dönem şeklinde ele alınan edebiyat hayatının ilk devresinde oluşmuştur. Müftüoğlu’nun hikâyeciliğine dair daha ayrıntılı bilgiler edinmek adına eser içerisindeki hikâyelere daha ayrıntılı değinmek yerinde olacaktır.
Tevcih-i Vecih ve Muamma-yı Dil adlı hikâyeleri evlilik üzerine kaleme alınmış hikâyelerdir. Yeşil Yuva, Bir Menekşenin Sergüzeşti, Çiçekler ve Renkler adlı hikâyeleri ise aşk konusu üzerine yazılmıştır.
Nakıye Hala adlı hikâyesi ise önceki hikâyelerinden farklı bir muhtevaya sahiptir. Eser milli ve realist bir çizgide kaleme alınmıştır. Fakat bu hikâyesinden sonra Hüsn-i Aşk, İlk Görücü, İstiyorum Ki, Saçlar, Ah Şu Erkekler Ah adlı hikâyelerinde yine izdivaç ve aşk konularını işlemektedir.
Müftüoğlu’nun, Haristan ve Gülistan adlı kitabından yer alan hikâyelerinden hareketle bu dönemde yazarın, izdivaç ve aşk konularının etkisi altından çıkamadığını söylemek mümkündür.
Haristan ve Gülistan adlı eserinin ardından çoğu şair ve yazarımız gibi Müftüoğlu da baskıcı Abdülhamit devrinden dolayı 1900 – 1908 yılları arasında bir sükût dönemi yaşamıştır.
Ardından Türk Ocağı faaliyetlerinin başlamasıyla birlikte yazar, Milli Edebiyat Dönemi içerisinde yer almıştır. Müftüoğlu bu dönemde yazdığı hikâyelerini ise Çağlayanlar adlı eserinde toplamıştır. Bu eserdeki hikâyelerde Türkçülük hareketi ve milli edebiyatın tesiri yoğun şekilde görülmektedir.
Yarayı Kanatan, milli unsurlar üzerinde durduğu bir hikâyesidir. Üzümcü, zaman zaman hitabet üslubunu kullandığı, Türk tarih ve kültürünü işlediği bir başka hikâyesidir. Üzümcü hikâyesinde kullanmış olduğu hitabet üslubunu 1908 sonrası hikâyelerinde de görmek mümkündür.
Yatağan adlı hikâye, Türk milletine o dönemde güç vermek amacıyla yazılmıştır. Sünbül Kokusu adlı hikâyesinde ise Çanakkale Harbi’ne karşı olan hislerini belirtmiştir. Maviş, Bahar, İnci, Bayram, Gözyaşı Çeşmesi, Matemin Kuvveti ise İstiklâl Savaşı’nın Türkler üzerinde etkisini anlatır.
Alparslan Masalı ve Altınordu konusunu tarihten alan hikâyelerdir. Turhan Nasıl Çıldırdı? hikâyesi ise Türk tarihinin ve Türklerin izlerini görerek ilerleyen Turhan’ın büyük umutlarla İstanbul’a geldikten sonra hayal kırıklığına uğraması ve intihar etmesini konu alır.
Çağlayanlar adlı eseri Türkçülük üzerine yazılmıştır. Milli duygu ve milli heyecan hislerini uyandıran eser, Müftüoğlu’nun Milli Edebiyat döneminde yazdığı hikâyelerini topladığı için önemlidir.
Hikâyeciliğinden bahsettiğimiz Müftüoğlu Milli Edebiyat Dönemi içerisinde asıl ününü Gönül Hanım romanı ile kazanmıştır. Eser, Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlanmıştır. Türkçülük fikirlerinin etkisiyle yazılmış bu eser, Turancılık ülküsünü savunur.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun eserleri
A) Telifleri: Leylâ yâhud Bir Mecnunun İntikamı, Hâristan ve Gülistan, Kadın Oyuncak Değildir, Çağlayanlar, Gönül Hanım.
Yazarın tercümeleri de bulunmaktadır.
İlk yorum yapan siz olun